ŞİİR YARIŞMASI ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ: Kaybolmak / Ceren Turan…

49. Kütüphane Haftası kapsamında düzenlenen “Şiir Yarışması” sonucunda Ceren Turan üçüncülük ödülü almıştır

Img_0890

KAYBOLMAK

Benim pembe ağaçlarım vardı dallarına tırmanıp saatlerce oturduğum

Güneşim yalnız ben isteyince batardı

Ay ise masal anlatmak için tırmanırdı onca yolu

Sıcağın tek anlamı deniz, soğuğunki ise kardan adamlardı

Tek gerçek, mutluluktu.

Birgün gözlerimi yüzüme çarpan solgun bir yaprak ile açtım

Tanımadığım bir mevsimdi

Daha önce hiç görmediğim bakışlar vardı insanların yüzünde.

Yanlış yerde olmalıyım diye düşündüm

Değilmişim.

Meğer, ben büyümüşüm.

Nerede yanlış yapıp da bu renksiz dünyaya düştüğümü anlamaya çalışırken bir ses duydum

Bir kız şarkı söylüyordu

Yalvarıyordu adeta içeri girip onu dinlemem için

Adımımı içeri attığımda yavru bir bulut sarıldı bana

O da yağmurlardan bıkmıştı

Sıcaklığın rehavetiyle yavaşlattım.

Daha birkaç adım atmamıştım ki bir koku çalındı burnuma

Okyanusun rüzgarla dünyayı dolaşan tatlı kokusu muydu yoksa işveli bir kadının esansı mıydı bilemedim

Sormadan devam ettim.

Hayalden gerçeğe açılan kapıyı araladığımda ise, ait olduğum yeri bulduğumu biliyordum

Ne anlamsız sorunlar vardı orada, ne hiç bitmeyen emirler, ne de gerçek adı altında kabul ettirilmeye çalışılan kısıtlamalar

Saatlerce, günlerce, hatta aylarca kaybettim kendimi sayfaların arasında

Hala neredeyim bilmem

Belki birgün tanışırız sizinle

Elinizde tuttuğunuz bir kitabın arasından el sallarım size

Davetimi geri çevirmez katılırsınız bana

Belki o zaman anlarsınız beni

Gerçeğimi, hayallerimi, hikayelerimi, kitaplarımı

İçinde kaybolduğum bu dünyayı,

Kütüphaneyi.

Ceren Turan
Bilgisayar Mühendisliği / 4. Sınıf

ŞİİR YARIŞMASI İKİNCİLİK ÖDÜLÜ: Hane-i Kütub / Mustafa Fasih Odabaşı…

49. Kütüphane Haftası kapsamında düzenlenen “Şiir Yarışması” sonucunda Mustafa Fasih Odabaşı ikincilik ödülü almıştır

HANE-İ KÜTUB

Süzülüyor her rafın arasından renk renk birer huzme

Saplanıyor ok misali gözlerimin bebeğine.

O huzmeler ki antoloji bazen de biyografi,

Bazen şiir, makale, hatta hikaye halinde.

Nispet yapar gibiler gökyüzündeki güneşe!

Dizilmiş yan yana, cilt cilt bir yığın sahici dost

Kiminin üzerinde kalın,

Kiminde ince, eskimiş bir post!

Yeşil, siyah, mavi fark etmez..

Küfe küfe bilgi yükü, okumaya ömür yetmez..

Bir derin sessizlik var içeride, derin bir sükut

Tek yol var doğru bildiğim, ellerimdeki “kütub”

“Hurşid-i alem” olsun adı;

Bulamazsın bu “hanede” bir tek karanlık bulut.

Gel sen burada cehaletini uyut!

Selam getirir gibiler çok uzak diyarlardan.

Hayyam’dan, Beyatlı’dan, Mevlana’dan…

Zarar gelmez sana lügatlardan, kitaplardan.

Her birinde bin ilim, fışkırıyor kaynağından.

Dize gelir dağlar, taşlar, hane-i kütubun ağırlığından.

 Mustafa Fasih Odabaşı
(Turizm ve Otel İşletmeciliği / Hazırlık)

ŞİİR YARIŞMASI BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ: Dört Duvar Bir Tavan / Ahmet Uçar…

49. Kütüphane Haftası kapsamında düzenlenen “Şiir Yarışması” sonucunda Ahmet Uçar birincilik ödülü almıştır

Img_0892

dört duvar bir tavan

ben sana bu mektubu yazarken haliç’te

gözlerini kapatmış şehri dinliyor gençten bir oğlan

çiçek satıyor yirmisine basmamış çingene kızları az ilerde

ve bursa kalesinde bir adam uykusundan uyanıyor

mavi gözleri mahmur, dağınık sarı saçları tümden

ben demli çayımdan bir yudum daha alıyorum

‘dünya çok anlamsız diyor’ yanımdaki yabancı

‘ben meursault, memnun oldum’ diye ekliyor sonra

elini sıkıyor, kalkıyorum yavaşça ismimi söylemeden

ismim her şeyden çok daha anlamsız onun için, biliyorum

güneş tam tepedeyken prag’ı turluyorum ve alçaldığında bir miktar, münih’teyim

bir memur eylem yapıyor sokakta

böcek gibi eziyorlar bizi kardeşim yazıyor tuttuğu pankartta

derken sırtında koca kamburuyla çirkin bir adam geçiyor

herhalde bu da paris’in alamet-i farika’sı diyor, kalemi olduğu yere bırakıyorum

tüm bunlar gözünün ve gözümün önünde oluyor sevgilim

dört duvar bir tavan bize yeter

tüm insanlarını ve şehirlerini tanımak için evrenin

dört duvar bir tavan bize yeter de artar

Ahmet Uçar
Kimya Bölümü / 4. Sınıf

POETRY COMPETITION…

The results of the “Poetry Competition” organized for the 49th Library Week are now available: Ahmet Uçar (CHEM) won the first prize, Mustafa Fasih Odabaşı (THM) the second, and Ceren Turan (CS)  was third in the competition. We congratulate our three friends and wish them success in their future lives. We would also like to thank all of the students who participated in the competition, for their excellent submissions.
1. Ahmet Uçar – “Dört Duvar Bir Tavan”
2. Mustafa Fasih Odabaşı – “Hane-i Kütub”
3. Ceren Turan – “Kaybolmak”

ŞİİR AKVARYUMU…

siir483884_10151369174559387_39012876_nŞiir yazıyorsanız ve şiirlerinizin bu dönem hazırlanan Şiir Akvaryumu’nda bir hafta boyunca Bilkentlilerle buluşmasını istiyorsanız işte fırsat!
Bir kağıda yazdığınız kendi şiirinizi ister altında adınızla, ister bir rumuzla, isterseniz isimsiz olarak bu kutuya atın, şiiriniz Nisan ayında Şiir Akvaryumu’nu doldursun.

Bilkent Üniversitesi Kütüphanesi – Edebiyat Topluluğu

POETRY COMPETITION…

poetry-poetry-31167131-998-783In order to celebrate the 49th Library Week, Bilkent University Library will hold a poetry competition. The competition is open to all Bilkent undergraduate students. Your poem should express your thoughts, opinions and expectations of the library or libraries in general. The theme is “The Library”, and subtopics may include: libraries of the future, accessing and sharing information, globalization and libraries.
The poem can be written in either Turkish or English. Submissions should be sent, as an attachment in Word document format via your own Bilkent email account, to kutuphanehaftasi@bilkent.edu.tr by 17.00 on Monday 25 March 2013 at the latest. The submissions will be judged by a jury of academics and librarians. The winning essay will be announced on 2 April at 12.30 in the Library, and a prize of a 100 TL D&R gift cheque will be awarded to the winner by Prof. Abdullah Atalar, Rector, Bilkent University.
Good luck to all competitors.

Contact: kutuphanehaftasi@bilkent.edu.tr

ŞİİR AKVARYUMU…

Şiir bilgidir, kurtuluştur, güç ve terkediştir. Dünyayı değiştirebilecek güçte bir eylemdir şiir, doğası gereği devrimcidir: ruhun eğitilmesi ve içsel özgürlüğün yolu. Şiir bu dünyaya anlam kazandırır, onu yüceltir, bir başkasını yaratır. Seçilmişlerin ekmeği, lanetlenmiş lokma. Şiir ayırır, birleştirir. Yolculuğa davet, yuvaya geri dönüştür. Esin, soluk alma, beden eğitilmesi, hiçliğe yakarış, yokluğa yapılan söyleşi: sıkıntılar, acı ve ümitsizlik onu besliyor.
Octavio Paz

Edebiyat Kulübü olarak, bu döneme en çok keyif aldığımız ve bizi en fazla heyecanlandıran projelerden biri ile başlıyoruz. Geçen dönem A binasına yolu düşen herkesin ilgisini çeken bir proje: ŞİİR AKVARYUMU! Bilmeyenler için kısaca anlatalım projemizi. Bir akvaryum düşünün, içinde renk renk balıklar yerine renk renk kağıtlar. Kağıtlarda Nazım’dan Cemal Süreya’ya; Hayyam’dan Shakespeare’e; Necip Fazıl’dan Erkan Oğur’a, her yönden, her ülkeden, her dönemden şairlerin, şiire ucundan bulaşmış kişilerin dizeleri… Gelip geçerken içinden dilediğinizi alabilir, ister okuyup yerine geri bırakır; ister alıp götürebilirsiniz.

Bu dönem şiir akvaryumu, tüm Bilkentlilerin ve Bilkent’i ziyaret edenlerin uğrak yeri olan kütüphaneyi ziyaret edecek. Akvaryumumuz, iki giriş kapısı arasında yepyeni şiirlerle sizleri bekliyor. Siz de gününüze şiir katmak için mutlaka Şiir Akvaryumu’nu ziyaret edin.

JEYAN İDİL ASLAN